Hatemi Hukuk Bürosu

Hatemi Hukuk Bürosu

Velayet Hakkı

Velayet Hakkı Velayet Hakkı

Velayet hakkı ana – babanın doğuştan kazandığı temel bir hak değildir. Çocuğun temel hakkı olan çocuk menfaati ve güvenliğinin sağlanması için ana- babaya verilmiş bir SORUMLULUKTUR. Bu sorumluluk ana ve babaya birlikte verilen çocuğu sağlıklı olarak yetiştirme, ruhsal, zihinsel ve bedensel açıdan topluma dengeli sağlıklı bireyler kazandırmak için yüklenen görevlerdir.

Çocuğun yararı kendi aile ortamında kalmasını zorunlu kılar.

Velayet çocuğun yetişmesinde yetkili olan ana-babaya verilmiş bir takım sorumluluklar zinciridir. Maalesef toplumda boşanma davalarında bu husus her iki taraf arasında tartışma ve pazarlık konusu yapılmaktadır.

Bu nedenle Uluslararası Çocuk Hakları Sözleşmesi de dikkate alınarak mahkeme bu konuda çocuk menfaatini gözönünde tutar.

Evlilik birliğinin sona ermesi ile velayet konusu gündeme gelir. Velayetin taraflardan birine verilmesi şahıslara karşı bir yaptırım olmaktan çok, çocuk menfaatinin korunmasını amaçlayan bir önlemdir.

Velayet hakkının düzenlemesi Kamu düzeni ile ilgili olup tarafların bu konuda anlaşmaları yeterli değildir. Aile Mahkemesi Hakiminin de anlaşmayı uygun bulması gerekir.

Anne bakım ve şefkatine muhtaç küçüklerin velayet hakları ciddi nedenler bulunmadıkça ( uyuşturucu, alkol ve fuhuş gibi ) anneye verilmeli ve mümkün oldukça velayet hakkı kardeşler birbirinden ayrılmayacak şekilde düzenlenmelidir.  Nitekim Yargıtay’ın görüşü de bu doğrultudadır.

Çocuğun velayet hakkı düzenlenirken alıştığı ortamdan ayrılmamasına özen gösterilir.

Toplumumuzda genel olarak özellikle çocukların küçük olması, anne bakım ve şefkatine muhtaç olması gözönüne alındığında velayet hakkı anneye verilmekte , baba ile çocuk arasında şahsi ilişki düzenlenmektedir.

Sadece hafta sonu babaları değil, hafta sonu anneleri de vardır. Belirli bir seviye ve olgunluğa erişmeyen anne – babaların velayeti çekişme konusu yapması çocuk istismarına yol açmakta, boşanma sürecinde en büyük maddi ve manevi zararı çocuklar görmektedir.

Çocuklar arasında yaşanan taraflar arasındaki çekişmelerin önlenmesi amacı ile İcra marifeti ile pedagog,  pskolog ve Sosyal Hizmet Uzmanları eşliğinde çocuk teslimi yapılmaktadır. Bu teslim sırasında gerektiğinde  polis de bulunmaktadır.

Taraflar çocuklar üzerinde anne ve baba imajını  zedeleyecek tutum ve davranışlardan sakınmalıdır. Mahkeme velayeti ve şahsi ilişkiyi düzenlerken anne ve baba imajını zedeleyici ya da zarar verici kararlar vermemelidir.

Aynı şeklide hangi taraf olursa olsun çocukla şahsi ilişki düzenlenirken analık yada babalık hislerini tatmin edici düzenlemeye de dikkat edilmelidir.

Her somut olay kendi özellikleri içinde değerlendirilmeli hafta sonu görüşmelerinin dönüşümlü olarak değişmesi ve hafta içinde de en az 1 gün içinde şahsi ilişki tesis edilmesi çocuk menfaati açısından idealdir.

Ancak bu düzenleme yapılırken esas alınması gereken kıstas “Çocuk Menfaati İlkesi”dir.

velayet-hakkiSon zamanlarda boşanmaların çoğalmasının çok çeşitli nedenleri vardır.

Bir toplumda boşanmaların artışı olgusu tek bir sebebe bağlı olarak

açıklanamaz. Ancak şunu söyleyebiliriz: Mutlu olmadıkları halde mesela özellikle kadının çaresizliği dolayısı ile boşanmayan çifter vardır. Kadın da toplumda ayrı çalışma ve kazanma imkanına sahip olduğu yani ekonomik bağımsızlığını elde ettiği takdirde  boşanmanın bu fiili engeli ortadan kalkabilir. Bu kabil gelişmeler boşanma oranında bir artışa sebep olsa dahi olumlu ve normal yolda gelişmelerdir.

Buna karşılık boşanma oranlarında toplumsal Adalet ve sosyal güvenlik açısından belirli bir seviye tutturulmuş olmasına rağmen yükselme varsa bu da o toplumda kötü yönde bir değişimin işaretidir. Ayrıca, daha tali (ikincil) bir neden olarak özellikle son dönemde Türk toplumu için şunu söyleyebiliriz.:

Gözlemlerim beni yanıltmıyorsa Yeni Medeni Kanunun doğurduğu bazı endişeler ve karşılıklı güvensizlikler psikolojik olarak eşlerin daha çabuk boşanma kararını vermelerine yol açmaktadır.

Özellikle kazancı diğerine nispetle daha yüksek olan yeni evli taraf eşi bakımından hayal kırıklığına uğramış ise sabretme ve evliliğini kurtarma yerine ileride mali fedakarlıklar yapma zorunda kalmamak için bir an önce boşanmayı ve daha güvenli bir evlilik yapmayı eskisine oranla çok daha fazla düşünmekte ve icraata geçmektedir.

Ayrıca, toplumda çok ciddi ahlaki bir erezyon başlamıştır. Para dışında hiçbir kriterin kalmadığı, tüketim toplumunda sevgi,saygı ve sadakat gibi kavramlar yerini içi boş,sanal,ve duygu yoksunu kötü yönde bir değişim gözlenmektedir.

İletişim araçlarının yaygınlaşması sadakatsizlik, şiddet  eşler arası  şiddetli geçimsizliği ortaya çıkaran nedenler arasındadır.

Zinanın suç olmaktan çıkarılması toplumda kadın – erkek sadakatsizliğinin çoğaltmış ve alenileştirmiştir.

Son zamanlarda henüz boşanmamış ailelerde çocuklar açısından en önemli sorun ve travmalardan  biri de özellikle erkekler evlilik dışı birlikteliklerini hata bu birliktelikten evlilik dışı doğan çocuklarını toplum önünde sergilemekte ve adeta övünmektedir.

Velayet Hakkı

Tarafların çocuklarını evlilik dışı yaşadığı kadın yada erkeği ve bu ilişkiden doğan çocuklarla bir araya getirmesi son derece sakıncalı, aile imajını zedeleyen özellikle henüz boşanma gerçekleşmeden aktörler belli olmadan eşlerin çocuklarla bu ortamlarda   ilişki kurmak istemeleri bir  başka bir ahlaki erezyon  yaratmakta. Henüz reşit olmayan çocuklarda aile kavramı açısından kötü örnek oluşturmaktadır.

Mahkeme şahsi ilişki kararında tarafları bu konuda uyarmalı ve gereken düzenlemeyi acilen yapmalıdır.

Nafaka konusuna gelince; maalesef boşanma davasının açılmasıyla ekonomik özgürlüğü olmayan kadın eş için ekonomik açıdan zor bir dönem başlamaktadır. Dolayısıyla aile mahkemesi hakimi Yargıtay Kararları doğrultusunda nafaka miktarının kocanın geliri ve kocanın harcamaları ile orantılı olmak kaydı ile birlikte, yaşadıkları zamanda eşine ve çocuklarına sağladığı geçim şartlarını ayrı yaşama halinde de sağlayacak oranda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına uygun hak ve nesafet gereğince belirlemesi gerekmektedir.

“Bu sitedeki tüm makale ve içerikler Av.Kezban Hatemi ve Prof.Dr.Hüseyin Hatemi ‘ye ait olup sitedeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmaksızın kopyalanması veya başka yerde yayınlanması durumunda FSEK kapsamında yasal işlem yapılacaktır”.
 Av. Kezban Hatemi 



Adres

Gümüşsuyu İnönü Cad. AKun Apt. No:39/6 Taksim Beyoğlu / İSTANBUL

Telefon

+90 212 243 6303 +90 212 252 2559

Çalışma Saatleri

Hafta içi : 09:30 / 18:30
Hafta sonu : -