Hatemi Hukuk Bürosu

Hatemi Hukuk Bürosu

Talep: Çaplı Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi bireysel-hakveozgurlukler
2016/5743 E. , 2016/7306 K., 15.06.2016

Mahkemesi: Asliye Hukuk Mahkemesi
Talep: Çaplı Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

ÖZET: Davacı, kayden maliki olduğu 8 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalı tarafından lokanta ve çay bahçesi olarak haksız bir şekilde kullanıldığını, taraflar arasında akdedilen kira sözleşmensin sahte olduğunu ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiş olup davalı, davacı ile yapılan kira sözleşmesine göre taşınmazı kullandığını, işgalci olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.Somut uyuşmazlıkta öncelikle kira sözleşmesinin sahteliğinin araştırılması zorunlu olduğundan,bu konunun bekletici mesele yapılmayarak hüküm kurulması,hükmün bozulmasını zorunlu kılmıştır.

KARAR: Dava, çaplı taşınmaza elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteklerine ilişkindir. Davacı, kayden maliki olduğu taşınmazın bir bölümünün davalı tarafından lokanta ve çay bahçesi olarak haksız bir şekilde kullanıldığını ileri sürerek elatmanın önlenmesi ve ecrimisile karar verilmesini istemiştir.

Davalı, davacı ile yapılan kira sözleşmesine göre taşınmazı kullandığını, işgalci olmadığını belirtip davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacıya taşınmazı davalının haksız olarak işgal ettiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; çekişme konusu arsa niteliğindeki taşınmazın davacı şirket adına kayıtlı olduğu, bilirkişi rapor ve krokisinde gösterilen 305 m² lik bölümün davalının kullanımında olduğu anlaşılmaktadır.

Bilindiği üzere; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil davaları taşınmazı kullanan kişi ya da kişiler aleyhine açılır. Nitekim, eldeki dava da bu iddia ile açılmıştır. Bu durumda, kira ilişkisinin varlığının kanıtlanması halinde haksız işgalden söz edilemeyeceği açıktır.

Öte yandan; özel yasa hükümleri saklı kalmak koşuluyla, gerek taşınır gerekse taşınmaz mallara ilişkin kira sözleşmelerinin geçerli olması hiçbir biçim koşuluna bağlı değildir. Kira sözleşmeleri yazılı veya sözlü yapılabileceği gibi zımni (üstü kapalı) olarak da vücuda getirilebilir. Yeter ki taraflar kira sözleşmesinin esaslı unsurlarında anlaşmış olsunlar. Nitekim bu kural 18.03.1942 tarih 37/6 sayılı inançları birleştirme kararında açıkça vurgulanmıştır.

Ne var ki; kira ilişkisi, bir hukuki fiil (vakıa) değil, bir hakkın doğumuna, değiştirilmesine veya ortadan kaldırılmasına neden olma niteliği itibariyle bir hukuki işlemdir. Bu nedenle, kiracılık iddiasının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 200. vd maddeleri uyarınca kanıtlanması gerektiği kuşkusuzdur.

Somut olaya gelince; çekişme konusu taşınmaza yönelik davacı ile davalı arasında 01.01.2004 tarihinde imzalanmış 1 yıl süreli adi yazılı kira sözleşmesinin davalı tarafından ibraz edildiği, ancak davalının sanık olduğu Asliye Ceza Mahkemesi dava dosyasında, anılan kira sözleşmesinin sahte olduğundan bahisle sanığın cezalandırılmasına yönelik kararın temyizi üzerine Yargıtay 11. Ceza Dairesinin 4.12.2014 tarih 2013/1060 esas 2014/20863 karar sayılı ilamı ile kira sözleşmesinin sahteliği bakımından eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesi ile bozulmuş olup, anılan ceza davasının derdest olduğu anlaşılmaktadır.

Talep: Çaplı Taşınmaza Elatmanın Önlenmesi ve Ecrimisil

Hâl böyle olunca; öncelikle Asliye Ceza Mahkemesi dava dosyasının eldeki dava açısından bekletici mesele yapılması, davalının dayandığı kira sözleşmesinin sahte olup olmadığının açıklığa kavuşmasının beklenmesi, ayrıca davalı tarafından yapılan kira ödemelerinin kimin tarafından tahsil edildiğinin de araştırılması, sonucuna göre yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda işin esası bakımından bir karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.

Kabule göre de; ilk dönem ecrimisil miktarı belirlenip, sonraki yıllar için ise ÜFE artış oranı uygulanmak suretiyle takip eden dönemler için ecrimisil miktarının hesap edilmesi gerekirken, dava tarihindeki kira bedeli belirlenip geriye doğru gidilerek ecrimisil miktarının hesaplanması da isabetli değildir.

Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle, hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA karar verildi.




Adres

Gümüşsuyu İnönü Cad. AKun Apt. No:39/6 Taksim Beyoğlu / İSTANBUL

Telefon

+90 212 243 6303 +90 212 252 2559

Çalışma Saatleri

Hafta içi : 09:30 / 18:30
Hafta sonu : -