- +90 212 243 6303
- info@hatemihukukburosu.com
Ölüme Bağlı Tasarruflar da Hukuka veya Ahlaka Aykırılık
Ölüme Bağlı Tasarruflar da Hukuka veya Ahlaka Aykırılık
Ölüme bağlı tasarruflar ın konusu hukuka veya ahlaka aykırı ise TMK.M.557/3 gereğince iptal davası açılabilir. Bu iptal davası bozucu yenilik doğuran bir davadır. Dolayısıyla hak düşürücü süreye bağlıdır. (TMK.m.559). Oysa TBK m.27’de hukuka veya ahlaka aykırılığın yaptırımı kesin hükümsüzlüktür ( Butlan) TMK m.557’deki kural tereddüt uyandırmaktadır: mesela terör suçlarında kullanılan bir silahın aynı yolda kullanılmak üzere bir kişiye bırakılması veya müstehcen eser koleksiyonunun o yöredeki ilk veya orta öğretim okulunun kütüphanesine bırakılması iptal davası açılmadıkça geçerli mi olmalıdır? Yoksa kendiliğinden ve baştan beri ölüme bağlı tasarruf batıl mı olmak gerekir? Ölüme bağlı tasarrufla vakıf kurma işleminde de aynı sorunla karşılaşırız. Vakfa özgülenen mal varlığı değerlerinin özgülenmesi ahlaka aykırılık oluşturuyorsa iptal edilmedikçe bu ölüme bağlı tasarruf gereğince vakıf kurulabilmeli midir?
Tüzel kişilik kazandırma işlemlerinin iki niteliği vardır: birinci nitelik kişilik kurma işlemidir. Kişilik kurma işlemi niteliği açısından tüzel kişiliğin amacı kişilik kurma işleminin konusudur. Ancak sadece bir kişilik kurma iradesini açıklanmasıyla yetinilemez. İkinci nitelik de hukuk alanında belirecek olan yeni kişiliğe bir malvarlığı kazandırmaktır. Şu halde kazandırıcı işlem olarak malvarlığı unsurlarının özgülenmesinde hukuka veya ahlaka aykırılık varsa, yahut kişilik kurma işlemi olarak amaç hukuka veya ahlaka aykırı ise iptal davası değil hükümsüzlüğün tespiti gerekmeyecek midir?
Kanun metnine bakılırsa yukarıda belirtildiği üzere gerek konunun hukuka veya ahlaka aykırı olması, gerek işlemin bağlandığı koşullar (şartlar) veya yüklemelerin( mükellefiyet) hukuka veya ahlaka aykırı olması halinde hükümsüzlük kesin nitelikte ve başlangıçtan itibaren ortaya çıkmayıp kesinleşmiş iptal hükmü aranacaktır. Oysa bu sonuç kabul edilemez derecede aykırı bir sonuç olur. Şu halde maddeyi nasıl yorumlamamız gerekir? Daraltıcı bir yorum yapma zarureti vardır.
Şöyle ki; tasarrufun dar anlamda konusu olan bırakılan malvarlığı unsurları ve vakıf kurma işleminde de kişilik kurma işlemi olarak vakfın amacı hukuka veya ahlaka aykırı ise işlemin kendiliğinden kanun gereğince ve baştan beri batıl olduğunu kabul etmek gerekmektedir. Şu halde geniş anlamda konu hukuka veya ahlaka aykırı ise ancak bu takdirde kuralın sözüne göre uygulanması mümkündür. Burada geniş anlamda konudan amaç özgülenen veya bırakılan malvarlığı unsurlarında hukuka veya ahlaka aykırılık olmayıp sadece işlem temelinin hukuka veya ahlaka aykırılığıdır. Miras hukuku sözleşmelerinde de ortak amacın hukuka veya ahlaka aykırılığından söz edilmesi mümkündür.