- +90 212 243 6303
- info@hatemihukukburosu.com
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Hakkındaki Görüşüm
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu Hakkındaki Görüşüm
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığında görüşülen kanunlarda önerge ile yapılan değişiklik hakkındaki görüşüm:
Uluslararası Hukuk ve İç Hukuk, çocukların korunmasına ilişkin düzenlemelerle özel olarak da cinsel istismarı suç olarak tanımlamıştır.
5237 sayılı TCK’nın 103. maddesinde Çocukların cinsel istismarı suçu düzenlenmiştir.
Kanunun suç saydığı küçük yaştaki evlilik addedilen örfi birliktelikler toplumun acı bir gerçeği olup, bu fiil mevcut kanun karşısında cezai sonuçlar doğurmaktadır.
Anadolunun birçok yöresinde özellikle Güney ve Doğu Anadoluda küçük yaşta evlilikler son derece yaygın olup çocuk gelinler adı altında sosyal bir kanayan yaradır. Bunun bireysel tercih olarak reddi realiteden uzaklaşmaktan başka hiçbir fayda sağlamaz.
Bu bir sorundur. Siyaset te sorunlara çözüm üretmektir. Ancak bir sorunu çözerken başka sorunlar üretilmemeli ve o sorun yasal güvenceye kavuşturulmamalıdır. Bunun için de yeni düzenleme yapılırken metedolojiye dikkat etmek gerekir.
Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşmenin 1. Mad. gereğince;
18 yaşına kadar her insan çocuk sayılır. (Reşit olması durumunda çocukluktan çıkabileceği benimsenmiştir.)
TCK 6/1-c mad uyarınca; 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur.
5395 sy. (ÇKK) Çocuk Koruma Kanunu 3/1/a maddesi; daha erken yaşta ergin olsa bile 18 yaşını doldurmamış kişi çocuktur. (Reşit olsa da çocuk sayılır)
Türk Medeni Kanunun 11. maddesine göre 18 yaşında olan reşit, ergindir.
TMK 12. mad gereğince; 15 yaşını doldurmuş kişi anne ve babasının rızası ile ve mahkemenin onayı ile ergin (reşit) olacağı kabul edilmiş.
16 yaşını doldurmuş kişinin hakim kararı ile;
17 yaşını doldurmuş kişinin ise anne ve babasının rızası ile evleneceği kabul edilerek evlenmenin kişiyi ergin kılacağı (reşit kılacağı) belirtilmiştir.
16 yaşında evlenmiş ve bu nedenle reşit sayılan kişi ile 15 yaşında yargı kararı ile reşit kılınmış kişi TCK ve ÇKK bakımından çocuktur.
Düzenleme yapılırken Medeni Kanunun yürürlükte olan ilgili maddeleri ile çelişilmemelidir. Çocuk, erkek veya kız olabilir.
Alelacele tartışılmadan sakıncaları dikkate alınmadan böyle bir önerge verilmesini doğru bulmuyorum.
Düzenleme amacı dışında uygulamaya yol açmamalıdır ve sorun tekrarlanmamalıdır. Gene bu düzenlemede ebeveyinler ve kamu görevlilerine (muhtar, imam vs) cezai sorumluluk getirilmeli, cezalar miktarı itibari ile veya özel düzenleme ile asla ertelenmemeli / ceza tatbik edilmelidir.
1- Bu öneride mağdur kızın fail ile evlenmesinin cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın gerçekleşmesi aranmaktadır. Esasen böyle olması gerekir.
2-Bu değişiklik ile evlenme yaşı 16’dan aşağı çekilmekte değildir.
3- zamanaşımı süresi içinde evlilik failin kusuru ile sona ermiş ise fail hakkındaki hüküm açıklanacak veya cezanın infazına devam edilecektir.
Ayrıca, zamanaşımı süresi olan 15 yıl çok uzun bir süre olup bu süre 5 yıl ile tahdit edilerek adalet sağlanmalıdır. Aksi halde onları 15 yıl evliliğe mahkum etmek te doğru olmaz.
4- Kadının töre cinayetinden ve aile baskısından korkarak evlenmeye rıza gösterdiği anlaşıldığı takdirde kadın korunmaya alınmalı ve evlenme cezanın kaldırılması sebebi sayılmamalıdır.
5- Kanundaki TCK (103/1/a) 15 yaşını tamamlamamış çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranışın cinsel istismar sayılmasında 15 yaş sınırı 16 yaşı tamamlamaya yükseltilirse daha doğru olacaktır. Ancak 16 yaşını tamamlamış olan ve dolayısı ile evlenme yaşına gelmiş olan kızla ilişkide veya cinsel istismar fiilinde cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden yoksa bu eylemlerin cinsel istismar sayılmaması düşünülebilir.
6- Failin mağdur ile evlenmesinin ardından eşinden kusurlu olarak boşanması halinde cezalandırılma tehdidi karşısında kalması da bir sakınca değildir. Failin cezadan kurtulmak için tecavüz veya istismar ettiği kız ile evlendikten sonra boşanmayı sağlamak için şiddet kullanma veya sadakatsizlik gibi eylemlere başvurması halinde cezanın infazına devam edilmesi veya geri bırakılmasına karar verilen hükmün verilmesi amaca uygun bir tedbir olarak görülmektedir.
Çocukların Cinsel İstismarı Suçu
SONUÇ:
Öneri TMK’nın olağanüstü evlenme yaşı hükmünü değiştirmediği ve yasadaki cinsel istismar suçu için konan 15 yaş sınırı da 16’ya yükseltildiği ve yukarıda anlatılan tebdirleri içermesi takdirde bir sakınca görülmemektedir.
Ancak, Salı günü bu teklif geri çekilerek ilgili komisyonlarda ve Mecliste hukuki sakıncaları dikkate alınarak kalıcı yeni bir düzenlemeye gidilmelidir.
“Bu sitedeki tüm makale ve içerikler Av.Kezban Hatemi ve Prof.Dr.Hüseyin Hatemi ‘ye ait olup sitedeki yazı ve içeriklerin yazılı izin alınmaksızın kopyalanması veya başka yerde yayınlanması durumunda FSEK kapsamında yasal işlem yapılacaktır”.
Av. Kezban Hatemi